21.3 C
İzmir
17 Kasım 2025

Öykü Nedir? | Kemal Bilbaşar

Öykü, boyutu ne olursa olsun, doğaya ve insana özgün bir bakış, bir eleştiri: Yaşamımıza yeni anlamlar, yöntemler, yorumlar getiren bir yazın anlatım sanatıdır. İster...

Öykü Nedir? | Nevzat Üstün

  Öykü: Anlatmaktır. Bir öykü yazmanın, yazabilmenin bütün özelliği anlatabilmektir. İster somut bir olay olsun, isterse ruhsal bir durum... Gerçeği yansıtmaktır öykü. Ama nedir gerçek? Gerçek...

Ana Hisleri | Halide Edip Adıvar

  Uzun, acı hastalığım artık iyileşmeye yüz tutuyordu; fakat yarası kapanmayan, boşluğu dolmayan zavallı yetim kalbim!.. Küçük kadife elleriyle, pembe ipek çehresiyle onu kara topraklarda...

Güzelliğin Bittiği Yerde | Sabahat Emir

       Kendi deyimiyle kulaklarından enerji fışkırtacak dört başı mamur bir kahvaltıdan sonra çalışmaya başlamadan önce, sabah kahvesini içmek üzere sallanır koltuğuna kuruldu. Piposunu...

Kalıt Paylaşımı | Behzat Ay

   Yirmi yaşlarında Karadeniz kıyıcığında bir köyün beş sınıflı tek derslikli okulunda başıma öğretmenlik yapmaktaydım. Evli değildim. Gecelerimi gaz lambasının ışığında kitaplar okuyarak, pilli...

Sümüklü Böcek | Tahsin Yücel

     Sümüklü böcek hepimiz gibi bir böcekti. Ahım şahım bir böcek değildi öyle, dışarıdan bakanlar için hiçbir çekiciliği yoktu, yakışıklı bir böcek olduğu...

Deniz Feneri | Mustafa Necati Sepetçioğlu

     Fenerin ışığı bir an kadının yüzünde durup geçti. Bu bir an içinde erkek, kadının saklamayı başaramadığı yüzünde, iyice derinleşmiş birkaç çizginin, yılları top...

Nezihe Meriç | Susuz

  "Yeniden başlamak! Bütün iş burada işte. Yeniden başlanamaz. Çünkü insanoğlunun kaderinde yoktur bu. Hayatı ona verilmiştir; büyük bir oyun. İstediği gibi oynayabilir. Hatalar ve...

Oktay Akbal | Bizans Definesi

  " Çocukluk yılları boyunca süren bu telâşlı, heyecanlı, umut içindeki didinmelerimizi şimdi acı bir sevinçle hatırıma getiriyorum. Hayallerimi durmaksızın besleyen bir şeyler vardı o...

Hakkı Kâmil Beşe | İtalya Krallığı’nın Nişancıbaşısı ve Yörük Ali Efe

  " ... Efe sinirlerini oluk başında bırakmış gibiydi. İri taneli kehribar tesbihini şaklatarak soruyu cevaplandırdı: -Yanılıyorsun Çorbacı, güvenilecek çok şeyimiz var bizim. -Meselâ? -Meselâ bıçağımız var, kamamız...