Öykü Nedir? | Fakir Baykurt

Kendi öykü anlayışıma gelince: Roman birkaç oturuşta okunur, öykü bir oturuşta. Böyle olmalıdır. Bir oturuşta bitmeyen öykünün yaratacağı etki parçalanır. Romanda bunun sakıncası yok gibidir. İlk oturuşta okunan  sayfaların etkisi dağılmışsa, ikinci oturuşta birkaç sayfa açılınca toparlanır gene. Öykünün bu olanağı yoktur. 

Uzun çok uzun öykülerden yana değil, kısa öykülerden yanayım ben. Bir oturuşta yazılmalı, bir oturuşta okunmalı öykü. Bir olayı bir durumu, bir kişiyi, bir nesneyi, derli toplu, çarpıcı, güzel bir anlatımla vermeli, verivermeli! 

Öncelerden çok yazılmış, sakızı çıkarılmış konuları, alışılmışın alışılmışıyla değil, elden geldiğince yazılmamış, anlatılmamış, taze konuları, yeni bir bakışla, yeni bir anlatımla vermelidir. Asıl önemlisi, yazıldığı dönemin tarihsel, toplumsal renklerini, özelliklerini içermeli, az da olsa belge işlevi yüklenebilmelidir. Ama sadece belge değil, belgesellikten de ileri, tarih ve toplum olaylarının bilincine varan, vardıran böylece insanı etkileyip sarsan “estetik bir anlatım” olmalıdır öykü.

Fakir Baykurt

Önceki İçerikİşsizlik | Orhan Veli Kanık

Yanıtla:

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı yazınız