Uzun, acı hastalığım artık iyileşmeye yüz tutuyordu; fakat yarası kapanmayan, boşluğu dolmayan zavallı yetim kalbim!.. Küçük kadife elleriyle, pembe ipek çehresiyle onu kara topraklarda tasavvur etmek hayali fecii!.. Yağmurların, karların sızdığı, belki kurtların hücum ettiği küçük tabutun rutubetini, bürudetini, kimsesizliğini duyan gönlüm daima büyük, kara, kadit bir elin buz gibi temasıyla raşedardı!..