“Sultan İkinci Murad ile Macaristan ve Lehistan Kralı Vladislas arasında 10 yıl için yapılan, 6 hafta geçmeden bozuldu.
Varna kalesi deniz üzerinde ilerleyen iki burnun teşkil ettiği bir körfezin kuzey sahilindedir.
Türklerin değişmez savaş geleneklerine uygun olarak, Türk ordusunun sağ kanadı Rumeli Beylerbeyi’nin ve sol kanadı da Anadolu Beylerbeyi’ninkomutası altında idi.O sırada Anadolu Beylerlerbeyi Karaca ve Rumelibeyi de Turhan idi (Turhan, İzladi geçidinde yenilmiş ve Tokat’ da hapsedilmiş idi.).Şimdi ona yenilgisinin Varna’da rövanşını almak fırsatı verilmekte idi.Sultan Murad Yeniçerilerle ortada bulunuyordu.
Hunyad, Müslümanların Karaca komutası altında bulunan sol kanadına bizzat hücum etti.Onu sürdü, bozdu. Ulahlar da Rumeli askeri üzerine öylesine hızla saldırdılar ki, onları dağıttılar ve kılıç ellerinde Türk ordugahına ve Padişah çadırına kadar kendilerine yol açtılar.
Sultan Murad, saflara yayılan karışıklığı görerek ordusunun selametinden umudunu kestiği ve geri çekilme niyetinde bulunduğu bir sırada Anadolu Beylerbeyi karaca, atının dizgininden tutarak svaş alanını ve talihini bırakmaması için yalvardı. Böylece zaferin kazanılmasına onu adeta zorlamış oldu. Yeniçeri sekbanbaşısı yazıcı Doğan, o aralık Beylerbeyi’ni cüretinden dolayından cezalandırmak istedi; fakat kendisi bir Macar kılıcı vuruşu ile düştü.
Koca Hızır adındaki yaşlı bir yeniçeri, Vladislas‘ın başını kesti, bir mızrağın ucuna takarak Sultan Murad’ın bozulmuş antlaşmayı ucuna asmış olduğu öteki kargıya dehşetli bir nazire meydana getirdi. Bu manzara Macar ordusuna büyük bir umutsuzluk ve korku saldı. Genel yenilginin başlangıcı da bu oldu.Hunyad, Türklerin elinden genç kralın cesedini alabilmek içinboşuna uğraştı, durdu. Sonunda savşın umudunu keserek, akşama doğru Ulahlarla beraber kaçtı.
(Devamını okumak için sonraki sayfaya geçebilirsiniz.)