Öykü, boyutu ne olursa olsun, doğaya ve insana özgün bir bakış, bir eleştiri: Yaşamımıza yeni anlamlar, yöntemler, yorumlar getiren bir yazın anlatım sanatıdır. İster içten, ister dışardan anlatılsın, ister bir kişiyi, ister bir toplum kesimini konu edinsin, genellikle öykünün özentisiz, yalın, gerçek, inandırıcı, kısa, vurgulayıcı ve çarpıcı nitelikte olması yeğlenir. Türlü akımlara göre öykü yazılır. Ne ki her yiğidin yoğurt yiyişi başka olduğundan sanat akımlarına bağlı yazarların öykü anlatışında gene de bir ayrıcalık göze çarpar.
Ben öyküde iki nitelik ararım: Bir kez yazarın gölgesi bile öykünün satırları arasında sezilmemeli, yapı canlı, somut, özgür bir yaratık olarak okuyucusuna seslenebilmelidir. Bir de öykü, tarihsel devrimci akış doğrultusunda, karanlık düzenlerin gizlerine tutulmuş ışık, gölgedeki zorbalara sıkılmış yumruk, haksızlıkla, kötülükle savaşacaklara yol gösterici, güçsüzlere güç, pısmışlara yürek ve de sorunlara çözüm olmalıdır.
Kemal Bilbaşar- Öykü Nedir?