“Yeniçeri Ocağı’ nın ve yeniçerinin yetiştiği Acemi Oğlanlar Ocağı’ nın kendi kuruluş devrinden kalmış vesikalar yoktur. En eski Al-i Osman tarihleri dahi çok sonraları kaleme alınmış eserlerdir. Bunların arasında Derviş Ahmed Aşıki pençik oğlanlarından bahsederken şöylece anlatıyor:
“… Hayli oğlanlar toplandı. Hana (Sultan 1. Murad’a) getirdiler. Kadıasker Çandarlı Halil,
‘Bunları Türk’e verelim,Türkçe öğrensinler.’der.
Onun dediği gibi oldu. Günden güne çoğaldılar, tamam ki Müslüman oldular. İslamiyet’e tam intibak edinceye ve Türkçeyi öğreninceye kadar Türk bunları bir nice yıl kullandı. Kapıa (devlet kapısına,padişaha) getirdiler.”
Oruç Bey’in Al-i Osman tarihinde ise bir katrecik daha tafsilat veriliyor:
“…Oğlanları Anadolu’da Türk kavmine ulaştırdılar,çift sürdüler ve hem Türkçe öğrendiler ,üç yıl, dört yıl sonra götürüp kapıda yeniçeri ettiler…”
Müverrihlerin “Türk” dedikleri Anadolu köylüsüdür.
Reşad Ekrem Koçu-Yeniçeriler
(Doğan Kitap Yayınları-S.24)