“Hiç şüphesiz esnaf teşkilatının da bir başkanı vardı. Bu başkana “kethüda” denilirdi. Esnaf kethüdası tayini için kethüda tayin olunacak şahsı, ait olduğu sanat kolunun mensuplarının uygn görmesi şarttı.
Esnaf kethüdalığı için “berat” almak şartı. Kayseri’de esnafın şeyhliği, Kasım 1717′ de berat-şerif ile Seyyid Hacı Ali’ye verilmişti. Esnaf kethüdası hatt-ı hümayunla tayin olunmuşsa, bunun değiştirilmesi zor olmaktaydı. Ancak, bu şekilde hatt-ı hümayunlar çok nadirdir. Çünkü, atamalar genellikle berat-ı şerif verilmesi şeklinde olmaktadır. Eğer esnaf kethüdası hakkında yakınmaz olursa hatt-ı hümayunun değiştirilmesi için Padişah’a başvurulması olağandır.
Nitekim, İstanbul’da camsı esnafının, kethüdalarından yakınmaları üzerine bu şekilde bir işlem yapılmıştı. Önce, camcı esnafı istedikleri kethüdayı, İstanbul kadısının onayına sunmuşlarsa da, önceki kethüdanın beratının hatt-ı hümayunla süslü olduğu görülmüş, bunun üzerine yeni tayin hususunda izin alınmasını gerektiren bir yazının III.Selim ‘e takdim edildiği görülmüştür.”
Yücel Özkaya-18.Yüzyılda Osmanlı Toplumu
(Yapı Kredi Yayınları (YKY)-Birinci Kısım:Merkez ve Eyalet İdaresi Sy.78-79 arası)