” Şehzade Cihangir, beden yapısı bakımından engelli, açık bir deyimle kamburdu. Ancak mümtaz nitelikleri olan bir insandı. Kardeşini çok çok severdi. Şehzade Mustafa‘yı yıkan vuruş, Şehzade Cihangir’i öylesine etkiledi ki onun yaratılışındaki şenlik, canlılık birden söndü. Ruhunu derin bir hüzün kapladı. Her ne kadar tedavisi için çok çalışıldı ise de, Cihangir bir süre sonra hayata gözlerini yumdu.
Cihangir’in nüktelerle süslü espirilerini pek seven Sultan Süleyman, onun kaybından gerçekten sarsıldı. Daha önce vefat etmiş olan Şehzadesi Mehmed için yaptırmış olduğu cami yanına bu sevgili şehzadesini de gömdürdü. Bu bakımdandır ki bu cami o zamandan beri “Şehzade Cami” diye anıldığı gibi “Şehzadeler Cami” diye de şöhret bulmuştur.
Sultan Süleyman, Cihangir’in hatırasına bir yeni işaret olmak üzere Tophane üstündeki tepede bir cam daha yaptırmıştır. “Cihangir Cami” adı ile tanına burası,Üsküdar’da Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan hatırası için inşa edilen cami andırmakta olup yüksek yapılar üzerinde azametli görünmektedir. ”
J.Von Hammer-Osmanlı İmparatorluğu Tarihi
(İlgi Kültür Sanat Yayınları-Cilt 2 -Sy.44)