Yavuz zamanında Osmanlılar arasında dillerde dolaşan “Sultan Selim’e vezir olasın” temennisinin meydana çıkışını da anlatır.Der ki :
Bu söz vezirlerin hemen daima bir ay görevde kaldıktan snra azledilerek cellada teslim edilmiş olmalarından ileri gelir. Bunun içindir ki vezirlerin, vasiyetnamelerini ceplerinde taşımaları gelenek haline gelmişti. Her vezir huzurundan çıktıklarında, kendilerini yeniden dünyaya gelmiş sayarlardı.” Bu sebepledir ki büyük bir cesaret ve asalete sahip bulunan Vezir-i Azam Piri Paşa, yarı ciddi yarı şaka olarak, Yavuz Sultan Selim’e şunu söylemeye cüret etmişti:
” Padişahım, bu sadık kulunu da ergeç bir bahane ile öldüreceğini biliyorum. O gün gelmeden, bu dünyadaki işlerimi düzeltmek ve öbür dünyaya hazırlanabilmek üzere bana birkaç saat müsaade etmez misiniz ? ” Padişah kahkaha ile gülmekten kendisini alıkoyamayarak: ‘ Çoktan beri ben de onu düşünüyorum. Fakat vezir-i azamlık görevini senin gibi görebilecek bir kimse bulamıyorum. Yoksa dileğini yerine getirmek benim için kolaydır.’ cevabını vermişti.
Yavuz Sultan Selim‘in devlete yönetiminde merhametli olduğu söylenemez. Düşmanlarının, hatta dostlarının,en yakın akrabalarının, kendisine bağlı vezirlerinin kanını akıtmaktan sakınmamıştır.
Yavuz savaşı, ihtiraslı denecek şekilde sevdiği için yeniçerilerin gönüllerin, kazanmıştı.
J.Von Hammer-Osmanlı İmparatorluğu Tarihi
(İlgi Kültür Sanat Yayınları-Cilt 1-Sy.458)